Saturday, January 30, 2010

Fal...


.
Öğlen yemeği sonrası gürültülü müzik eşliğinde sohbet ediliyor. Masadakiler konuşulanın duyulması için bağırmak zorunda. Sohbet giderek uzuyor çünkü fal bakılıyor. Gelecek habercisi sevimli falcı işinden hoşnut. Deneyimli duraksamalar eşliğinde ortaya kahve telvesi içinden düz, uzun saçlı bir bayan çıkıveriyor.

Bilinç ansızın cümleler içindeki dış-iç hareketini yakalıyor. Sezgisel okuma kendiliğinden. Özetle okunan şu: Fincandaki görüntüler zaman içinde hareket etmiş. Anlık okuma ardından bilinç yine hareketsiz. Düşünce sonraki günün gece yarısı ‘olanı’ kaydetmeğe çalışıyor. Kayıt işleminin amacı yok. Herhangi bir yargı, kanıt, aklama için yapılmıyor.

Gerçekte dış ve iç aynı eylem. İç dışı biçimler, dış ise içi. Etkiye tepki düşünce hareketi. Düşünce sürekli iç-dış hareketini düzenlemeyle meşgul olur. Ancak düzenlemenin karmaşa yarattığını, bir sorun çözüldüğünde diğer bir sorunun ortaya çıkmaya başladığını hissedemez. Düşünce içi dıştakine göre ayarlamaya çalışırken sezgi yoksunu, hoşgörüsüz dış işleyiş çelişkisi içinde yaşadığını kabullenmek istemez. Anlamsız süreci sonlandıramayan iç-dış biçimlenme sürer gider.

Düşünce neden söz konusu biçimleme işleminin yanılgı olduğunu kavrayamaz? Neden düşünce basit işleyişi sonlandıramaz?

Çözümlemeye, düzenlemeye çalışan düşünce atalardan miras. Geçmişi düşünce sürdürür. Düşünce geçmişte biçimlenmiş kalıpları şimdiye taşır ve düzenlemeğe çalışır. Asla yaşamın sonsuzluğun parçası oluğunu, çabasının boşuna oluşunu hissedemez. “Ben” düşünce tarafından yaratılır ve geçmişin sürdürülmesinden başka bir şey değildir. Sınırsız sayılarla çoğalan ben birbiriyle ilişki kurmağa başladığı anda sorunla karşılaşır.

Karmaşa dayanılmaz hale geldiğinde şu soru sorulur: Sezgiyi engelleyen ne?

Bilinç içinden çıkılmaz karmaşa içinde olduğunu hissettiği anda, sessiz kalır. O noktada iç ve dış olarak hareket etmeyen zihin alanı içinde olduğunu bulgular. Zihin artık şefkat, sevgi, özgürlük, hoşgörü alanı içinde olduğunu algılar. Söz konusu an bölünemez. Tek olan, biçimleme işleminin anlamsızlığı ile karşılaşan sezgi -iç görü veya bilgi nasıl adlandırılırsa adlandırılsın- yeni alanı içindedir. Burada artık ne geçmişe ne de geleceğe ihtiyaç duyulur.

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home