Friday, May 07, 2010

acı olan...

.
Acı ne? İnsan neden acı çeker? Kuşkusuz rakip oyuncunun tekmesini veya acı yersek acı çekilir. Fiziksel acıdan ziyade ruhsal acının anlamı ne? Daha önemlisi, neden acının ne olup olmadığını bilmek istiyorum? Kurtulmak için mi? Kurtulmak istersem acıyı anlayabilir miyim? Acıdan neden kaçmak, kurtulmak istenir?

Acı; fiziksel veya ruhsal nedenlerle oluşan, hemen kurtulmaya çalıştığım huzursuzluk, rahatsızlık değil midir? Savaşta veya kazada kaybettiğim oğlum için duyduğum, içinden bir türlü çıkamadığım yoğun huzursuzluk. Büyük umutlar besleyerek duygusal olarak bağlandığım kızımın, eşimin, sevgilimin artık yaşamadığı gerçeği ile gelen dayanılmaz huzursuzluk. Yıllarca en iyi duygularla beslediğim düşlerimin bir anda yok olmasını acı olarak adlandırmaz mıyız? Onu çok sevdim ama başıma gelene bak! O şöyleydi, böyleydi diyerek acıya uyuşturucu etkisi yapan isimler vermez miyiz? Eğer acıyı adlandırmaz, ona istediğim biçimi vermeğe, ondan kaçıp kurtulmaya çalışmazsam ne olur? Onunla bir olduğumda, izlemek, farkına varmak kolaylaşmaz mı?

İzlemek ve anlamak yerine neden hemen kaçmaya çalışır insan? Acı dikkat ve sabırla izlenirse, kaybedilen ya da gerçekleşmeyenden çok ‘ben’in gereksiz şımartıldığı ortaya çıkmaz mı? Belki ‘ben’ yalnızlığından, korkularından gerçekleşmesini istediği düşler, düşünceler yardımıyla kaçar. Kim bilir belki zor olan düşüncenin kendini izleyerek, ‘ben’e tarafsızca bu kadar yaklaşabilmesi. Zor olan, acımasız gerçeğin tüm açıklığıyla önümüze serilmesi değil midir? Zor olan, insanın sonsuzun, hiçliğin önemsiz bir parçası olduğunu görememesi değil midir? Neden ‘ben’ kendini bu denli önemser? Neden ben acı anında tek başına kalmak yerine, etrafında gönüllü yardım eli uzatan insanlara sarılır? Neden gönüllüler her işi bir yana itip acı çekene yardım etmeğe çalışır? Neden yalnız kalınmak istenmez? Üzerime dalga-dalga gelen sorunları ‘tek başına’ göğüsleyemeyeceğim korkusu nedeniyle mi?
.