Meditasyon
Meditasyon günlük yaşam ötesinde bir deneyim peşine düşmez. Oysa olgunlaşmamış düşünce, sıra dışı bir bilinç deneyimlediğini düşünebilir. Aynı düşünce yaşam içinde tanınmışlık, seçkinlik gibi önemli başarılar da elde etmiş olabilir. Bu tür deneyimlerin hiçbirinde meditasyona yer yoktur. Araştıran aradığını bulduğunu düşlerken, bulgulanan şeyin kaygılardan kurtulmak uğrunda tasarlanmış olabileceğini düşünemez. Ne yapılırsa yapılsın önyargı ve inanç meditasyon alanı içinde hareket edemez. Özgür olmayan düşünce zorla meditasyon yapar. Meditasyon mutlak özgürlüğü bekler. Genel kanın tersine önce meditasyon yapılıp ardından özgürlük gelemez.
Düşünce yaşadığı toplumsal, ahlaki değerleri sorgulamaya başladığında özgürlük alanı içinde gezinmeye başladığı söylenebilir. Örgütlenmeler içinde meditasyon ruhunun canlı tutlmaya çalışılması düşünülemez. Meditasyon bağımsız bir eğlem olarak kendi ayakları üzerinde durmak zorundadır.
Gerçek; düşüncenin sayısız bölünmüşlükleri arasından çıkıp gelemez. Düşünce kurgusal yapısının tüm ayrıntıların görebildiği an, gerçeğin kapısı aralanır. Düşüncenin yapay katmanlarının reddedilişi doğal olarak aklı meditasyonla buluşturur.
Meditasyon içinde sevgi, şefkat, çoşku, sevinç, kutsanmışlıkla karşılaşılır.